6 Ocak 2016 Çarşamba

2 - SİYASAL İLETİŞİM -- Sinem DOYGUN FİNAL

Sinem Doygun
140658035 
Siyasal İletişim                                                                                                         
 
 
 
Siyasal iletişim kavramına ilişkin oldukça fazla tanım bulunmaktadır. Bu tanımların fazlalığı, gerçekte kavramın karmaşık olmasından ya da belirsizliğinden değil siyasal iletişim kavramının geniş kapsamlı olmasından kaynaklanmaktadır. Sözcük olarak hem “siyaset” kavramının hem de iletişim kavramının tek ve net bir tanımını yapmak çok güçtür. Dolayısıyla bunların birleşiminden ortaya çıkan“siyasal iletişim” kavramının tanımlanması ya da tek bir tanıma sığdırılabilmesi de o denli güç olmaktadır. (Aktaş, 2004:47)

Bu güçlüklere rağmen, siyaseti, “toplumun farklı kesimlerinin ve güç odaklarının ortak bir zeminde uzlaştırılması” olarak tanımladığımızda, iletişimi de “ortak semboller oluşturma ve bunların üzerinde tartışarak bir anlaşmaya varma süreci” olarak ifade edebiliriz. Yani siyaset, icraat üretmekte ve iletişim aracılığıyla yürütülmektedir. Bu nedenle bu iki kavram arasında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır. (Oktay, 2002:7)
Kavram, İletişim Sözlüğü’nde ise şu şekilde tanımlanmaktadır. Siyasal iletişim, “Siyasal süreçlerle iletişim süreçleri arasındaki ilişkileri ele alan araştırmalardan oluşan, disiplinler arası bir akademik alan.”dır. (Mutlu,2008:257)

Uslu’ya göre Siyasal iletişim “Bir siyasal görüş ya da organın, etkinlikte bulunduğu siyasal sistem içerisinde kamuoyu güvenini ve desteğini sağlamak- dolayısıyla iktidar olabilmek için –konjonktürün gereklerine göre- reklam propaganda ve halkla ilişkiler tekniklerinden yararlanılır.

Yirmi birinci yüzyıl dünyasının en başta gelen bilimsel ve siyasal sorunu, iletişimdir. Her yerde gelişip yaygınlaşan enformasyon ve küresel iletişim, adil, eşitlikçi ve iletişimsel bir toplum yaratmada yetersiz kalmaktadır. Siyasal iletişimin günümüzde önem kazanıp, öne çıkma sürecinin başlangıç noktası da bu sorunsallık içinde yer almaktadır.
Bu bağlamda yeni anlaşılmaya başlayan siyasal iletişim, önceleri siyasal söylem ve propagandayaindirgeyerek algılanırken, daha sonraları daha çok seçimlerseçim kampanya ve propagandalarısiyasaltutum ve davranışlaroy verme süreci olarak algılanır olmuştur. Bu nedenle, bu alanda etkin olan çalışmaların çoğu da bu yönde yoğunlaşma eğilimi taşımaktadır. Böyle bir anlayışın sonucunda, siyasal iletişim de doğal olarak, hep seçim süreci ile ilişkilendirilmiş bir alan yörüngesine girmiş disiplin görüntüsünden bir türlü kurtulamamıştır. Bu bakımdan siyasal iletişim çalışmalarında, hâlâ varlığını sürdüren bir kapsam ve yaklaşım sorununu bulunmaktadır.
Ne var ki, siyasal iletişim yalnızca seçim süreçleri iletişimi ile sınırlı değildir. Aksine, iktidar ekseni doğrultusunda toplumsal yaşamın her anını kapsamaktadır: Ülke içi siyasal sistem ve bu sistem içindeki çıkar gruplarının oluşturmuş olduğu iletişim biçimleri; ekonomik alt yapının desteklenmesi; üst yapıda kendini gösteren iletişim biçimleri; üst yapının alt yapıyla bütünleşmesi; kitle iletişimi ve eğitim gibi, devletin ideolojik yapılanması ile ilgili tüm eylemler hep siyasal iletişimin çalışma alanın kapsam ve yaklaşımı içindedir.
Özellikle kamusal alanın önem kazanmasıyla birlikte, siyasal iletişimin türlü olgularının doğrudan gerçekleştiği, siyasal iletişimin olgularını alıp biçimlendiği, bir anlamda iletişim ve siyasetin kördüğümolduğu, siyasal olayın oluşumlarını ve tanıtımlarını bulduğu ve bunlara anlam yüklediği, kurumsal yaşam ve toplumsal eylemler içinde aktörlerce benimsenip uygulandığı çelişkili ve karmaşık bir dünya kendini göstermiştir.
Çünkü siyasal iletişimin sorunları, enformasyon medyası ve iletişim kalıplarının patlaması sonucunda, toplumlarımızın teknik doğası ve karmaşası nedeniyle çağdaş toplumun işlerliğinin tam ortasında yer almaktadır. Yalnızca teknik bir yaklaşım yetersiz kaldığı için, ruhbilimsel koşullar üzerinde geniş bir yansımanın bütünleşmesi, siyasal iletişime belki de karmaşık özelliğini veren çok farklı üç boyut daha eklenmiştir: DüşsellikSimgesellik ve Gerçek. kaynakça ACHACHE, G. (1989).Le Marketing Politique. Hermès, Une revue de l’Institut des sciences de la communication du CNRS, Numero, 4.
ATABEK, Ü. (1999/3). Akademik Bir İlgi Alanı Olarak Siyasal İletişimi.Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik Dergisi.
AZİZ, A. (2007). Siyasal İletişim. Ankara: Nobel Yayın ve Dağıtım.
BATESON, G. & Ruesch, J.(2006). Communication et Societe. Éditions du Seuil.
BOUCHILLOU, J. (2011).Communication Politique et Marketing Politique en Context de Campagne Présidentielle; Sous la direction de: Lionel Honoré, 2010-2011, Sciences Po Rennes.
BRETON, Ph. (1995). Médias, Médiation, Démocratie : Pour Une Epistémologie Critique des Sciences de la Communication Politique. Hermès, Une revue de l’Institut des sciences de la communication du CNRS, Numero, 17-18.
BRETON, Ph. & PROULX, S. (2012). L’Explosion de la Communication4. Edition. Paris: La Decouverte.
DUVERGER, M. (1999). Sosyal Bilimlere Giriş. 5. Baskı. Ankara: Bilgi Yayınevi.
ERDOĞAN, İ. (1997). İletişim, Egemenlik, .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder